İşten, stresten ve şehir hayatından yorgun düşüp de yüzümüzü doğaya döndüğümüzde içimizi derin bir huzur ve mutluluk kaplar. İşte bizi güzel yapan, için dışa yansıması da bu iç huzurdur. Mutlu oldukça biz, cildimiz bunu yansıtır.
Şimdi de yüzümüz için doğaya dönelim, cildimiz için. İç huzurunuzu dıştan uyguladığınız bakımlarla birleştirdiğinizde yaşayacağınız değişime inanamayacaksınız. Üstelik ciltle kolay uyum sağlayan, sentetik içeriklerden uzak “doğal” ürünleri tercih ettiğinizde.
Öyle bir markayla tanıştıracağım ki sizi içi dışı temiz, saf ve doğal bir marka. Gözünüz kapalı, ardında hiç bir şüphe bırakmadan gönül rahatlığıyla cildinize uygulayabileceğiniz, içeriklerinin zenginliğiyle kendinizi şımartabileceğiniz bir marka.
Selma Aydemir’in yarattığı marka IDA.KEW’den söz edeceğim bugün sizlere. Selma Aydemir ile markayı yakından tanımak için hoş bir söyleşi gerçekleştirdim. İşte o keyifli söyleşi…
Siz değerli Bollove Beauty okuyucularının da aklına gelen ilk soruyla başlayalım bu doğal markayı tanımaya. IDA.KEW ne anlama geliyor?
Türkiye’deki en zengin bitki çeşidine sahip bölge olmasıyla bende her zaman hayranlık uyandıranKaz Dağları ve 10 yılımı geçirdiğim şehir Londra’daki esin kaynağım olan botanik bahçenin komposizyonuyla IDA.KEW ismi ortaya çıktı.
Biraz daha detaya inmek gerekirse; Kaz Dağları’nın mitolojik adı IDA. Zaman zaman Kaz Dağları’na çıkarak şifalı bitkiler toplayıp, tentürler hazırlardım. Bu bölge markanın saf, organik ve doğal yapısıyla örtüşüyor ve yerel tarafını yansıtıyor. KEW ise Londra’da bulunan botanik bahçenin adı; KEW Royal Botanical Gardens. 10 yıla yayılan bir Londra deneyimim var. Hayat görüşümün şekillendiği Londra’da bulunan bu botanik bahçe her zaman esin kaynağım olmuştur. Yani markanın adı Türkiye-Britanya kompozisyonunu anlatıyor.
Misyonumuzla da örtüşüyor bu isim. Çünkü hedefimiz; geçmişi geleceğe taşırken özünden kopmadan (IDA), bilimin gücünden (KEW) yararlanmak.
IDA.KEW ürünleri %100 doğal mı? Yoksa sentetik içerikler de bulunuyor mu formüllerinde?
Ürünlerimiz %100 doğal, içeriklerinde gıda kategorisindeki hammaddeler kullanılıyor. Elbetteki bazı hammadderin (meyve asitleri gibi) sofralarımızda tüketilme ihtimali yok fakat kullandığımız bir çok hammaddeyle çikolatalar, pastalar, yemekler yapabilirsiniz. Mesela kakao, hindistancevizi, zeytin, susam ve fındık yağları gibi.
Peki tamamen doğal olan ürünlerin bozulmamasını, raf ömrünü korumasını nasıl sağlıyorsunuz?
IDA.KEW ürünlerini diğer cilt bakım markalarından ayıran özellikle de kullandığımız uçucu yağlar (kesinlikle parfüm, aroma, sentetik fragrance ve renk vericiler kullanmıyoruz) ve bitkisel ekstraklar. Uçucu yağlar saflıkları oranında anti-allerjik, antiseptik, iyileştirici, koruyucu gibi özellikler taşımakta. Bunun yanısıra bazı bitkilerden elde edilen ekstraktların da koruyucu özellikleri mevcut. Biz de koruyucu özellikleri olan uçucu yağ, ekstrakt ve vitaminler kullanarak ürün stabilizasyonunu sağlayıp raf ömrünü arttırmış bulunuyoruz.
Bunlara örnek olarak greyfurt çekirdeği ekstraktı, C vitamini ve beyaz kekik yağını verebilirim.
IDA.KEW’i diğer doğal bakım markalarından ayıran özelliğini öğrenebilir miyiz?
Öncelikle hammadde kalitesi. Cilt tipine uygun ve şifalı ürün oluşturmak adına dünyanın dört bir yanından hammadde alımı yapıyoruz. Örneğin bir ürün içerisine Türkiye’den, Şili’den ve Sibirya’dan bir hammadde girebiliyor.
Çalıştığımız tedarikçiler bizim gibi üretimde kaliteye önem veren butik işletmeler veya kooperatifler oluyor. Sürdürülebilir üretimi desteklemek ve etik üretim modeli oluşturmak adına kimlerle çalıştığımız bizim için önemli.
Diğer markalardan ayrıldığımız ikinci nokta ise IDA.KEW’in geleneksel ile bilimselin bir harmonisi olması. Ürün formülleri üzerinde 2 yıla yakın laboratuvar çalışmaları yaptık. Doğal ürün deyince özellikle de Türkiye’de yaygın olarak aktarlarda yeralan ürün çeşitlerinden çok, dünya standartlarında ürünler oluşturmuş olmamız.
Peki gelelim son dönemlerin gözdesi doğal ürünlerin öne çıkan özelliğine; sizce doğal ürünler “etkili” oldukları için mi yoksa “güvenli” oldukları için mi tercih ediliyorlar?
Doğal ürünler için hem etkili hem de güvenli diyebiliriz.
Tüketici bu anlamda genelde güvenli olduğu kanısından yola çıkarak doğal ürünlere yöneliyor fakat doğal ürün kullanımı uzun döneme yayılınca hem etkili hem önleyici/engelleyici özellikler taşıyor. Burada alışkanlıklar önemli elbette. Örneğin nezle olduğumuzda hemen eczaneye veya doktora koşup ilaç almak ve iki günde iyileşmek isteriz. Halbuki ilaç almadan sağlıklı beslenerek ve bağışıklık sistemimizi güçlendirerek de iyileşiriz ama iki günde değil de 4 günde iyileşiriz. Üstelik vücudumuza hiç bir kimyasal sokmadan. Cilt bakım ürünlerinde de aynı şey geçerli. Doğal ürün kullanımı cildi beslediği gibi kimyasal kullanımının yıllara yayılan yıpratıcı etkilerinden cildinizi korur ve yaşlanma etkilerini de geciktirir. Tabi burada kullanılan ürün içeriklerindeki kalite çok önemli.
Henüz ülkemizde çok yaygın olmasa da özellikle batı ülkelerindeki bilimsel araştırmalara baktığımızda dermatolojik cilt tedavilerinde bitkisel içeriklere önemin arttığını da görüyoruz.
Örneğin ayçiçek yağı (tabi bizim marketlerimizde satılan rafine edilmiş olanlar değil) bebek cildi üzerinde bariyer oluşturarak bebeğin teninden mikrop ve bakteri kapmasını engelliyor. Kuşburnu ciltteki yara izlerini iyileştirmek ve elastik dokuyu onarmak için birebirdir. Yanıklara aloe vera jel uygulanıldığında tedavinin hızlandığı ve doku hücrelerinin yenilendiği bir gerçektir.
Peki doğal ürünler “anti-aging” de ne kadar başarılı?
Kuşburnu yağını örnek vererek elastik dokuyu onardığını söyledim. İlaveten şunu da belirteyim derimiz dış dünyaya açılan vitrinimiz ve vücudumuzun en büyük organı. Dış etkilere karşı bizi koruduğu gibi tıpkı midemiz gibi kendi besinlerini filtreleyerek sindiriyor. Doğal içerikler derimiz tarafından hızlıca emilerek içten dışa doğru tedavi şeklinde etki ediyor. Oysa ki kimyasallar derimiz tarafından emilemez fakat devamlı uygulamalar (hergün nemlendirici kullanımı gibi) deri altında birikmeye başlar ve cildin daha hızlı yıpranmasına sebebiyet verir.
Doğal kelimesi Türkiye’de çok gelişigüzel kullanılıyor. Ürünün içeriğinde bir çok sentetik madde olmasına rağmen tek bir doğal yağ içermesi tüketicinin o ürünü doğal sanmasına neden olabiliyor. Oysa bu noktada sertifika çok önemli. IDA.KEW’in sahip olduğu sertifikaları öğrenebilir miyiz?
Ürünlerimizde kullandığımız hammaddelerin Ecocert, IMO Organik Sertifikaları olduğu gibi, diğer bir çok hammaddemizin de ‘Fair Trade’ sertifikaları mevcut. Bunun yanında %100 doğal ve cruelty free üretim modelini benimsenmiş bir markayız.
Şu ana kadar markadan etkilenmeyen var mıdır bilemiyorum ama ben kesinlikle çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Peki gidip nereden satın alacağız IDA.KEW’i, satış noktalarını öğrenebilir miyiz?
www.idakew.com adresinden satın alabileceğiniz gibi müşterilerimizin bulundukları bölgeye göre butik organik mağazalarda da yeralmaktayız.
Ayrıca LilaKutu ve TheLifeCo diğer satış kanallarımız.
Harikasınız! Hem Türkiye’ye bir kadın girişimci olarak örnek olduğunuz için hem de bu kadar saf ve temiz bir markayı bizlere sunduğunuz için size kendi adıma çok teşekkür ederim.
Tarafsız moda ve güzellik haberleri için BOLLOVE Beauty’i Instgram ve Facebook’da takip etmeyi unutmayın!
https://www.instagram.com/bollove_beauty/
https://www.facebook.com/follow.bollove/