Amerika’nın ünlü nörolog ve yazarı David Eagleman‘nin “The Brain – The History of You” adlı son kitabını (Türkçeye çevrilmiş versiyonu da mevcut) okurken çok ilginç bir bilimsel araştırma gözüme çarptı. Tabii konu güzellikle alakalıydı ve hemen bunu Bollove Beauty‘de sizlerle paylaşmalıydım. Biraz da internette araştırdıktan sonra aslında bu bilimsel araştırmanın bir çok haber sitesine (Time, Psychology Today, Daily Mail gibi) konu olduğunu gördüm. Fakat ben şuna kadar bunu hiç duymamıştım, siz de burda ilk defa okuyor olabilirsiniz.
Lafı uzatmadan konuya geçelim. David Neal ve Tanya Chartrand’in 2011 yılında “insanların karşısındaki insanın duygularını okuyabilme” üzerine yaptıkları bilimsel araştırmanın sonuçları oldukça ilginç.
Sonuçları anlayabilmek için önce şunu bilmemiz gerekiyor. Araştırmada özetle diyorki; karşımızdaki insanın duygularını anlayabilmek için farkında olmadan o insanın yüz ifadesini ya da mimiklerini taklit ediyoruz.
Yani karşımızdaki insan somurtuyorsa biz de ister istemez hafifçe somurtuyor ya da tam tersi gülüyorsa biz de gülümsüyoruz.
Buna “mirroring” yani “aynalama” deniyor. Bu sayede sadece karşımızdakinin konuşmasını dinleyerek değil aynı zamanda yüz mimiklerini de taklit ederek karşımızdaki insan ile empati kuruyoruz.
Peki ya Botoks yaptırdığınız için yüz kaslarınızı oynatamıyorsanız? O zaman ne oluyor?
David Neal ve Tanya Chartrand araştırma kapsamında insanlara üzerinde gülen, somurtan, kızgın olan ya da herhangi bir duyguyu yüz mimikleriyle anlatan insanların resimlerini gösteriyor. Bu kartlarda ayrıca 4 adet duygu yazıyor ve insanlardan resimdeki kişinin bu 4 duygudan hangisini hissettiği soruluyor.
Sonuç mu? Botoks uygulaması yaptırmış insanlar, botoks uygulaması yaptırmamış insanlara göre resimdeki kişinin duygularını okumada daha başarısız oluyorlar.
Ne demiştik, karşımızdakinin duygusunu anlayabilmek için elimizde olmadan karşımızdakinin mimiklerini taklit ediyoruz bu da onların içsel dünyaları hakkında fikir sahibi olabilmemizi sağlıyor. Fakat botoksdan ötürü mimik hareketleri yapamıyorsak karşımızdakinin iç dünyasına fazlaca giremiyoruz.
Araştırmanın ikinci kısmı da var. İkinci kısımda yüz ifadelerini daha fazla belirgin edecek bir jel sürülüyor – yani anti-botoks olarak adlandırabiliriz. Bu insanlar da resimdeki kişinin duygularını normal insana göre çok daha iyi algılayabiliyorlar.
Bu araştırmada yüz kaslarımızla yaptığımız mimiklerin karşımızdakinin duygularını okumada etkili olabileceği gösterilmiş oluyor.
Araştırmanın aslını okumak isteyenler bu linkte tıklayabilirler.
Ben burada kendi görüşlerimi katmadan sadece araştırmada bahsedilenleri yazdım. Şahsen botoksa karşı değilim hatta gerek duyduğum taktirde uygulamakdan da çekinmem. Fakat bu araştırmanın sonuçları oldukça ilginç geldi bana. Sanırım botoks yaptırmaya karar verme sürecinde fiziksel görüntüm bu duyguları okuyabilme yetimden ağır basarsa yaptırırım. Bu arada şunu da belirtmek de fayda var, bu araştırmalar henüz alanında çok yeni. Belki daha fazla araştırma yapılmasına gerek var kesin bir yargıya varabilmek için.
Kullandığım ürünler ve güzellik tavsiyleri için Bollove Beauty Facebook ve Instagram sayfasını takip etmeyi unutmayın!
Ceyda Sinağ