Konu kozmetik oldu mu bilinçli tüketici olmanın yolu ürünleri tanımak kadar cildimizi tanımaktanda da geçer.
Cildinizi sadece satış danışmanlarının yönlendirmelerine emanet etmeyin. Onlardan ürünler ve cildiniz hakkında mutlaka bilgi alın fakat siz de sonunda doğru seçimi yapabilmek ve kendinizi karşınızdaki kişiye doğru anlatabilmek için cildiniz hakkındaki bazı gerçeklerden de haberdar olun.
Unutmayın, eğer cildinizin ihtiyaçlarını doğru bir şekilde karşınızdaki kişiye anlatamazsanız yanlış bir ürüne para harmacak durumunda kalabilirsiniz.
Ben de bu yazıda sizlere genel olarak cildimizin yapısından ve ürünlerin cilt üzerindeki işleyişlerinden bahsedeceğim.
Cilt
Cilt sahip olduğumuz en büyük organımız.
Cildimiz bariyer görevini görüyor; dış faktörlerden, yaralanmalardan ve oksidasyondan bizi koruyor. Aynı zamanda nem kaybını kontrol ederek sabit bir vücut ısısına sahip olmamızı ve değişik iklim koşullarına adapte olabilmemizi sağlıyor. Ayrıca bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynayan cilt vücudu hastalıklara karşı koruyor.
İşte tüm bu sebeplerden ötürü cildi koruyan ve güçlendiren kozmetikler cildin koruma fonksiyonları açısından oldukça önemli.
Örneğin güneş koruyucular cildi güneşin zararlı UV ışınlarına karşı koruyor, kremler ve losyonlar cilt yüzeyinde bakteri birikimini kontrol altına alıyor ya da azaltıyor (özellikle yağlı ciltler için olan kremler), cilt yüzeyinde görünmez bir tabaka oluşturan nemlendiriciler ise cildin nem kaybını önlüyor.
Cilt Katmanları
Cildimiz 1 mm ile 4 mm arasında değişen kalınlığa sahip (bulunduğu bölgeye göre kalınlık değişiyor; örneğin ayak tabanlarınızdaki deri ve göz çevrenizdeki deri farklı kalınlığa sahip)
Cilt 3 tabakaya ayrılıyor;
- Epidermis
- Dermis
- Hypodermis
Epidermis
Kendi içinde de beş ayrı katmana (Sırasıyla stratum corneum, stratum lucidum, stratum granulosum, spinous ve basal tabaka) ayrılan epidermis cilde parlaklığını, gençliğini, pürüzsüzlüğünü ve iyi görünümünü veriyor.
Cildin sağlığından sorumlu olan epidermis cildi nem kaybından ve bakteri istilasından koruyor.
UV ışınları, sivilce sorunları, sigara ve hava kirliliği cildin bu tabakasını etkiliyor.
Yüksek oranda su kapasitesine sahip olan epidermis, genç insanda her 28 günde bir kendini yeniliyor.
Epidermal hücreler basal tabakasında ürüyor ve stratum corneum tabakasına kadar tırmanarak ilerliyorlar. Bu tırmanışta kimyasal olarak değişime uğruyor, yumuşak hücreden yassı, keratinden oluşan hücrelere dönüşüyorlar. İşte bu en alt tabakadan üst tabakaya kadar geçen süre genç bir ciltte 28 gün sürüyor. Bu da demek oluyor ki her 28 günde bir yeni bir cilde sahip oluyoruz – 50 yaşından sonra bu süre tahmini olarak 37 güne ulaşıyor.
Yeni bir ürün satın aldığınızda etkisini 28 gün yani yaklaşık 1 ay sonra hissedeceksiniz demelerinin nedenini şimdi anladınız değil mi?
Dermis
Epidermisin yaklaşık olarak 10 – 40 katı kadar kalınlığa sahip dermis tabası elastin ve kolajen liflerinden oluşuyor.
Elastin cilde elastikiyetini verirken, kolajen cildin sıkılığını sağlıyor.
Dermal proteinlerin %70’i kolajenden oluşuyor. 20 farklı tipte kolajen lifi olduğunu da hatırlatalım.
Yani kısaca cildinizin sıkılığı ve elastikiyeti için bir şeyler yapmaya çalışıyorsanız dermis tabakasına kadar nüfuz edebilen ya da dermis tabakasına ulaşamıyorsa bile bu tabakadaki kolajen ve elastin liflerini uyaran bir cilt bakım ürününe ihtiyacınız olacaktır.
Hypodermis
Cilde şeklini veren, ısı yalıtımını sağlayan ve şok absorbe edici bir tabaka olan hypodermis yağ tabakası olarak da biliniyor.
Dermis tabakasının altında yer alan hypodermis göz kapalarında bulunmuyor.
Kozmetik ürünler formüle edilirken genelde hypodermis göz önünde bulundurulmuyor. Sadece selülit ve zayıflatıcı ürünler formüle edilirken hesaba katılıyor.
Kısaca…
Oldukça kompleks bir yapıya sahip olan cildimizin sağlıklı ve güzel olması için ona hem içten hem de dıştan bakmamız gerekiyor.
İçten derken; sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, yeterli ve düzenli uyku uyumak, stresten uzak durmaktan bahsediyorum. Dışsal olarak da özellikle de epidermis tabakası ve dermis için cilde kozmetik ürünlerle bakım yapmak oldukça önemli.
Şimdi artık cildinizin tabaklarını ve genel işleyişini öğrendikten sonra sıra doğru ürünü bulmaya geldi. Bunun için aslında biraz daha ciltten bahsetmek gerekiyor, farklı cilt tipleri gibi. Buna bir sonraki yazıda değineceğim.
Fakat bu yazıdan öğrendiklerinizi şu şekilde ürün alışverişiniz sırasında uygulayabilirsiniz:
- Eğer kırışıklıklarınızdan şikayetçiyseniz epidermis tabakasının kendini yenileme sürecine yardım edecek, ölü hücrelerden kurtulmasını sağlayacak kimyasal peeling ürününe ihtiyacınız olacaktır. Peeling ile ölü hücrelerden kurtulacak, bu hem kırışıklıklarınızın görünümünün hafiflemesine hem de kullandığınız diğer ürünlerin (serum, krem vb.) cilde daha kolay nüfuz etmesine yardımcı olacaktır.
- Eğer ciltte sarkmalardan şikayetçiyseniz dermis tabakasına ulaşan ya da bu tabakadaki kolajen ve elastin üretimini teşvik eden bir ürüne ihtiyacınız var demektir. Bu konuda bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmış en ünlü içerik tabi ki retinol. Satış danışmanına retinol içeren ürünleri sorabilir ve retinolün sizin cildiniz için uygun olup olmadığını bu kişiden öğrenebilirsiniz. (Hassas ciltlerin bazıları retionole karşı kızarıklık vb. gibi tepki gösterir.)
- Eğer sivilce probleminiz varsa epidermis tabakasında bakteri birikimini önleyecek aynı zamanda siyah noktalarınızdan sizi kurtaracak ürünlere ihtiyaç duyacaksınız. Sormanız gereken içerik “salisilik asit“. Cildinizde mucize yarattığına şahit olacaksınız.
- Nem sorununuz var ise yine epidermis tabakasının nem koruma kapasitesine olumlu katkıda bulanacak bir ürüne ihtiyacınız olacak.
Bilinen en önemli nemlendirici içerikler: panthenol, glycerin, kolajen, hyaluronic acid ve propylene glycol‘dür.
Bunlara ek olarak antioksidanlar da cildinize fayda sağlayacaktır.
Bilinçli tüketicinin kozmetik rehberi Bollove Beauty‘i Facebook ve Instagram‘da takip etmeyi unutmayın! Gerçek güzellik haberlerinden habersiz kalmayın.
Ceyda Sinağ