Cilt bakımı konusunda, bir zamanlar hayatımızda olmayan ürünler nasıl oldu da hayatımızın vazgeçilmezi oluverdi?
Bu tarz ürünleri düşündüğümde ilk aklıma gelen temizleme yağları, o yüzden bu yazıda temizleme yağlarına değineceğim.
Öncelikle temizleme yağı nedir?
Yağ bazlı temizleyicilerde ciltteki doğal yağı (sebum) ve yağ/silikon içeren maddeleri (örneğin makyaj) ciltten arındırmak için yağlar çözücü (solvent) görevi görür. Hep duyduğumuz ‘benzer benzeri çözer’ söylemi buradan geliyor, yağlar yağı çözüyor. Diğer önemli içerik ise emülsifiye edici içerikler; yağın su ile temasında sütümsü kıvama gelmesini ve su ile birlikte yağın ciltten uzaklaşmasını sağlıyor. Bunların yanı sıra temizleyici ajan olarak sürfaktanları da formülde görmek mümkün.
Gelelim en önemli soruya: Çift aşamalı temizlik gerekli mi?
Bu kısmıma kendi deneyimime dayanarak cevap vereceğim. Yağ bazlı temizleyiciler henüz daha ülkemizde yokken bile makyajı su bazlı temizleyici ile arındırmayı etkili bulmazdım ki asla ağır bir makyaj yapmadığımın altını çizmem gerekir. Özellikle de göz bölgesine uygulanan suya dayanıklı rimel ve göz kalemini su bazlı temizleyicilerin özellikle tek seferde çıkardığına şahit olmadım.
İki kere, ard arda su bazlı temizleyici kullanıldığında başarılı sonuç veriyor fakat bu sefer de su bazlı temizleyiciyi iki kere uygulamak cildi ciddi anlamda kurutuyor.
Cilt bariyerine verebileceği zararı da göz önünde bulundurmak gerekiyor. O yüzden kendimi bildim bileli makyajı çıkartmak için çift fazlı makyaj temizleyicisi (özellikle göz çevresine özel olanlardan) kullanırdım. İlk onunla nazikçe temizler, ardından su bazlı temizleyici uygulardım. Aslında, bildiğiniz, makyajlı olduğumda çift aşamalı temizlik yapıyordum göz çevreme. Favorilerim Clinique Take The Day Off ve Sephora‘dır bu konuda. Garnier de uygun fiyatlı alternatifi.
Daha sonra Kore tarzı yağ bazlı temizleyicilerle tanışınca bu ürünleri kullanmayı bıraktım. Çünkü makyajı çok daha kolay çıkarıyor ve göz çevrenizi pamukla çekiştirmek zorunda kalmıyorsunuz. Bu açıdan bence devrim niteliğinde. Ayrıca pamuk kullanma ihtiyacını da ortadan kaldırdığı için çevreye de katkınız olmuş oluyor.
Makyaj yaptığım zaman kesinlikle tercihim temizleme yağları oluyor.
İlk aşamada:
Su bazlı temizleyici: hayır (tam çıkaramıyor)
Misel su: hayır (göz makyajını çıkarmada başarısız ve göz çevresini etki alabilmek için fazla çekiştirmeye neden oluyor, pamuk israfı)
Temizleme sütü: hayır (misel suya göre makyajı çıkarmada daha üstün ama göz çevresini çekiştirme ve pamuk israfı eksileri)
Peki ya güneş koruyucu sürdüğümüzde? Yağ bazlı temizleyiciye gerek var mı?
Evet bu konuda yapılmış bilimsel bir çalışma var, biliyorum diyerek başlamak istiyorum. Bu çalışmaya göre yağ bazlı temizleyicinin diğer temizleyicilere oranla daha kalıntısız güneş koruyucuyu çıkardığı gözlemlenmiş. Peki bu bilgiyi hemen doğru kabul edelim mi? Bilemiyorum, benim alanım olmadığı için bu çalışmayı analiz edebilecek alt yapıya ve bilgiye sahip değilim. Fakat sosyal bilimler alanında doktora yapan biri olarak sadece şunu söyleyebilirim ki bu alanda birden fazla aynı sonuca ulaşan çalışma görmek güvenimizi arttıracaktır.
Kimya alt yapısı olanların da makaleyi okurken soracakları sorulardan bazıları şunlar olabilir:
- Doğru yöntemle ölçümleme yapmış mı?
- Kaç farklı yöntemle ölçmüş?
- Yöntemin güçlü ve zayıf yönleri neler?
- Deneyde kullanılan ürünler hangi kriterlere göre seçilmiş?
- Aynı kategoride farklı bir ürünle de aynı sonuca ulaşılabilir miydi?
Bilimsel makale okurken özellikle metodolojiyi iyi sorgulamak gerekiyor. Tekrar ediyorum, alanım olmadığı için bu soruları sorarak makaleyi analiz edemiyorum. O yüzden araştırmayı pas geçip (bu alanda Lab Muffin gibi kimyagerler size en doğru cevabı verecektir) kendi deneyimime geçiyorum.
Gelelim kişisel deneyimime.
Genelikle daha ağır yapıda olan fiziksel güneş koruyucuları kullanan biri olarak güneş koruyucumu temizleme yağları ile temizliyor muyum? Evet temizliyorum.
Fakat tek tercihim ve olmazsa olmazım değiller.
Bir ara misel suları kullandım ilk aşama olarak. Misel suyun yağ bazlı temizleyiciye olan üstünlüğü kullanım konforundan geliyor. Örneğin eve geldim ve akşama yüzümde güneş koruyucu ile durmak istemiyorum diyelim. Ama erkenden yüzümü de yıkamak istemiyorum çünkü akşam uyuyana kadar cildim ilk temizlendiği haldeki gibi kalmayacak. Elimle yüzümü elleyeceğim, yağlanacak vs. Dolayısıyla bu durumlarda ne yapıyorum?
Eve gelir gelmez misel su ile yüzümü temizleyip duruluyorum. Akşam uyumadan, rutinimi yapmadan önce de sadece su bazlı temizleyici ile yıkıyorum, çünkü ilk aşamayı zaten önceden yaptım. Misel su bu konforu veriyor. Yağ bazlı temizleyici de öyle değil hemen ardından su bazlı temizleyici kullanmak gerekiyor. Misel su iki temizliğin arasını zaman açısından açabilmeyi sağlıyor.
Misel su olarak bir çok farklı marka kullandım hepsinden de memnun kaldım. Aralarından en sevdiklerim Bioderma ve Avon (Anew Canlandırıcı Temizleme Suyu) oldu. Hatta Avon’nu baya baya sevdim Bioderma’nın fiyatını göz önünde bulundurduğumuzda daha tercih edilebilir bence. Neden kimse Avon’u konuşmuyor? Mesela diğer misel sulardan farklı olarak inanılmaz kaygan ve yumuşak bir hissi var. Bariz hissediyorsunuz, o kayganlık cildimi daha az çekiştirmeme neden oluyor.
Bir diğer yöntem de Foreo! Genelde Foreo Luna kullanırken sadece güneş koruyucu varsa yüzümde direkt birinci adımı atlayıp tek adımda işimi bitiriyorum. Foreo deneyimim hakkında sorular geliyor, o konuda da içerik hazırlayacağım.
Son yöntem! Sadece su bazlı temizleyici kullanmak! Sanırım en ekonomik yöntem bu. Şahsen sadece, bir sefer su bazlı temizleyici ile güneş koruyucumu temizlediğimde cildimde kapalı komedonlarda, siyah noktalarda bir artış gözlemlemedim. Sizin cildiniz farklı olabilir, fakat demek ki şanslıyım bana tek aşama yetti. Dolayısı ile özellikle cildimin hassaslaştığını, kızardığını hissettiğim dönemlerde rutinde ürün sayısını azaltmanın çok faydasını gördüm. Azalttığım ürünlerden biri de ilk aşama temizlik oluyor.
En sık aldığım sorulardan biri oğlum için de çift aşama temizlik yapıp yapmadığım?
Hayır yapmıyorum. Kullandığım nazik temizleyiciler yeterli oluyor arındırmada. Hatta bu konuda bir reels de çektim. İzlemeyenler izlesin lütfen. En ağır yapıda olan güneş koruyucuyu elime sürüyor ve en hassas su bazlı temizleyici ile sadece bir kere yıkıyorum. Sizin de videoyu izlediğinizde göreceğiniz gibi kalıntısız çıkarıyor. Mikroskopla bakmadım ama iyi temizlediğini düşünüyorum. Sonuçta ciltten iyi temizlenemeyen bir şey reaksiyon ile kendini gösterir. Banyoda iki kere yıkıyorsanız önce La Roche Posay Lipikar Cleansing Oil ya da Cosmed Temizleme Yağı kullanabilirsiniz. İkisi de çok başarılı.
Sonuç! Herkese uyan tek bir reçete olduğunu sanmıyorum.
Ürün ne olursa olsun, ‘Bunu kullanmalısınız, olmazsa olmaz!’ söylemlerine hep kuşkuyla bakarım. Kim kar edicek bu işten diye sorgularım.
Eğer cilt bakımına düşkün biri iseniz ‘Para harcamalı mıyım?’ doğru bir soru değil bence. Mutlaka para harcayacaksanız, bunu kabullenelim, ha o ürüne, ha bu ürüne.
Asıl sorulması gereken soru şu:
‘Paramı neye harcalamalıyım?’ ya da ‘Paramı kime harcamalıyım?’
Çünkü bu bir sektör; biri harcayacak, biri kazanacak.
Kendi araştırmalarınıza, varsa güvendiğiniz insanların deneyimlerine, cildiniz tepkisine ve bütçenize göre verilecek karar herkesin farklı olacaktır.
Size en iyi gelecek ürünü ve yöntemi bulmanız dileğiyle.
Sevgiler,
Ceyda Sinağ
BOLLOVE 